İsrail’in İran’a saldırısının ardından Binyamin Netanyahu, İran halkına şöyle seslendi: “İsrail, ‘Yükselen Aslan’ operasyonu kapsamında rejimin bize karşı kullandığı nükleer ve balistik tehditleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Biz görevimizi yerine getirirken aynı zamanda sizin özgürlüğünüze giden yolu da açıyoruz.”
Hiç yabancı gelmedi değil mi? Afganistan, Irak, Libya, Suriye gibi ülkeler için de benzer sözleri duymuştuk. ABD bu ülkelere, demokrasi ve özgürlük getireceğini iddia ediyordu. Anlaşılan o ki şimdi sıra İran’da!
ABD ve İsrail’den demokrasi bekleyenler olmayacak duaya amin demektedir. ABD Irak’ı işgal etti ama bu ülkeye demokrasi gelmedi. Bugün Irak istikrarsız, parçalanmış ve başarısız bir devlet. Bu ülkede çoğulcu bir demokrasi söz konusu değil. Ya Suriye? Evet, Esad baskıcı bir rejimin lideriydi. Suriye’de insan hakları ve özgürlükler konusunda sorunlar vardı. Ama şimdi ne oldu? Emperyalistlerin desteğiyle rejim değişti ama bu ülkeye demokrasi gelmedi. Haberlerden, Suriye’deki kadınların plajlarda mayo ve bikini giymesinin yasaklandığını öğreniyoruz...
Emperyalistlerin ve Siyonistlerin demokrasiyle, insan haklarıyla uzaktan yakından bir ilgisi yok. Onlar için önemli olan tek şey var: Bir ülkenin kendileriyle “uyumlu” olması. Kendileriyle uyumlu olan bir ülke; gerici bir düzene sahip olabilir, baskıcı olabilir, kendi halkına kan kusturan uygulamalara imza atabilir. Bunun bir önemi yok! Ancak, herhangi bir ülke emperyalistlerin tekerine çomak sokarsa, işte o zaman o ülke demokratik olsa dahi hedef tahtasına konur.
İSRAİL'İN SİCİLİ
Peki, İran’ı “özgürleştireceğini” iddia eden İsrail’in sicilinde ne var? Abluka var; insanların gıda ürünlerine ve temel gereksinimlerine ulaşmalarını engelliyorlar. Irkçılık var; Filistin’de bir tür “apartheid”(ayrımcılık) rejimi kurmuş durumdalar. Dincilik var; “vaat edilmiş topraklar” anlatısına sık sık vurgu yapıyorlar. İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkını ihlal etmek var; açık açık, bilerek ve isteyerek sivilleri öldürüyorlar. İşgalcilik var; başka ülkelerin topraklarına saldırıyorlar. Böyle bir sicili olan ülkenin herhangi bir ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmesi mümkün mü?
İsrail kendisini uygarlığın temsilcisi olarak gösteriyor. Bu doğru değil. Bir ülkenin rejimi ne kadar demokratik ve özgürlükçü olursa olsun -ki İsrail için böyle bir durum söz konusu değil- eğer o ülke bir başka ülkenin egemenliğine göz dikerse buradan uygarlık ya da çağdaşlık çıkmaz. Çağımızda uygar bir ülke işgalcilik yapmaz; başka ülkelerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne zarar verecek davranışlardan kaçınır.
Özetle, demokrasi ve insan hakları emperyalistlerin, Siyonistlerin işgalleriyle gelmez. Bir ülkeye eğer demokrasi ve özgürlükler gelecekse, bu, o ülkenin halkının mücadelesiyle olacaktır. Başka türlüsü olanaklı değildir.
DOĞAN ERGENÇ
SOSYOLOG